Bafra Balık Gölleri’nde Kerevitler Yok Oluyor !

Su Ürünleri Fakülteleri Haberleri
0
(0)

Bafra Balık Gölleri’nde Kerevitler Yok Oluyor !

Ekolojik ve ekonomik olarak önemli bir tür olan tatlısu ıstakozları (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) (kerevit) ülkemiz için önemli ihraç ürünleri arasında yer almaktadır. Dünya genelinde doğal olarak 27 ülkede bulunmaktadır ve 14 ülkeye de nakil edilmiştir. Avrupa’da sanayileşmeyle beraber ortaya çıkan su kirliliği, bilinçsiz avcılık ve kerevit vebası (Aphanomyces astaci) hastalığı dolayısıyla stoklarda büyük azalmalar gerçekleşmiştir. Kerevit vebası 1860’lı yıllarda Amerika’dan ilk önce İtalya’ya, oradan da diğer Avrupa ülkelerine ve Rusya’ya yayılmıştır.

Ülkemizde de kerevit vebası (Aphanomyces astaci) hastalığı ilk kez 1984 yılında Denizli’nin Çivril Gölü’nde görülmüş daha sonra hastalık hızla diğer su kaynaklarındaki ıstakozlara bulaşmış, populasyonlarda yüksek ölümlere sebep olmuş, bu nedenle 1986 yılının sonlarına doğru ülkemizdeki populasyonlar büyük ölçüde azalmıştır. Ülkemizde en yüksek tatlısu ıstakozu üretimi 1984 yılında 5179 ton, en düşük üretim ise 1991 yılında 161 ton ve daha sonra hastalığa dirençli bireylerin oluşmasıyla stoklarda kısmen iyileşme gözlenmiş ve 2019 yılında 696 ton olarak gerçekleşmiştir.

Karadeniz Bölgesi’nde yer alan, Kızılırmak Deltası, toplamda 56 000 hektarlık bir yüzölçümüne sahip ve Türkiye’nin Karadeniz kıyısındaki en önemli delta ovasını ve sulak alanlar kompleksini oluşturur. 1998 yılında “Uluslararası öneme sahip alan” olarak nesli tehlike altında bulunan bitki ve hayvan türleri için yaşam alanı olması, yılda 20 binden fazla kuş türünü barındırması ve bazı balık türlerinin hayatlarını geçirdiği bölge olmasından dolayı “Ramsar Alanı” olarak kabul edilmiştir.

Kızılırmak deltasında irili ufaklı 10 göl vardır. Bu göllerden Tatlı (52 ha) ve Gıcı (125 ha) Gölleri’nde stok yoğunluğunun belirlenmesi, göllerin durum tespiti, kerevitlerin büyüme ve üreme özelliklerinin belirlenmesi, göllerde yıllara bağlı meydana gelebilecek değişimlerin izlenmesi ve karşılaştırılması ile avlama stratejilerinin belirlenmesi amacıyla Fakültemiz Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü Sn. Arş. Gör. Dr. Gülşen UZUN GÖREN’in doktora çalışması kapsamında ve Sn. Prof. Dr. Sedat KARAYÜCEL’in akademik danışmanlığında 2 yıllık arazi örneklemesi gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada stokların azaldığı, kerevitlerin ortalama boylarında ve ağırlıklarında azalma olduğu, yumurta verimlerinin düştüğü tespit edilmiştir. Göllerde uzun yıllar avcılık yapan balıkçılar ve bölge halkıyla yapılan görüşmelerde göllerdeki su seviyelerinin azaldığı, mandaların göllerdeki otlanmalarına bağlı olarak sazlık ve otların azaldığı, gölün kirlendiği belirlenmiştir. Aynı zamanda kerevitlerin düşmanı olan gölde bulunan balıkçıl kuşlar, kurbağa ve su samurlarının kerevit stoklarını olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. Göllerde kerevitlerin arttırılması için;

  • Kerevit populasyonlarından daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yararlanabilmek için Bafra Balık Gölleri’nde doğal olarak bulunan ve bölge balıkçıları için önemli gelir kaynağı olan kerevitlerin stok yoğunluğunun izlenmesi ve zarar veren etkenlerin kontrol altına alınması ve av yasaklarının olduğu dönemlerde yasaklara uyulmasının sağlanmasının yanında avlanmanın serbest olduğu dönemlerde de av araçlarının seçiciliği ve ekosistemde en az olumsuz etki yaratacak av araçları kullanılmalıdır.
  • Araştırma alanının içinde bulunduğu Bafra ovası Türkiye’nin önemli tarım alanlarından biridir. Tarımsal üretim için kullanılan gübre ve ilaçlar sulamayla, yağmur ve kar suları ile göl yataklarına sürüklenmektedir. Ayrıca evsel atıklar da gölleri besleyen su kaynaklarına karışmaktadır. Bu durum, göllerdeki diğer canlılarıda olduğu gibi tatlısu ıstakozu stoklarınında gelişmesine olumsuz etki yaptığı düşünülmektedir. Bu olumsuzluğun önüne geçilmesi için görsel ve yazılı basından yararlanılarak yöre halkının bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.
  • Stokların güçlendirilmesi için öncelikle gölleri besleyen suların kirlenmesinin önüne geçilmesi için önlemler alınmalıdır. Devlet destekli Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı, araştırma enstitüleri ve üniversitelerde yapılan kerevit yetiştiriciliğine ait çalışmalara öncelik verilip yetiştirilen kerevit yavrularının ülkemiz sularında stok zenginleştirme çalışmaları acilen başlatılmalıdır.
  • Ulusal çapta yapılacak çalışmalarla kerevit vebası bulaşmış stokların belirlenmesi ve sağlıklı stokların tespit edilerek bölgesel ve ulusal haritalar çıkarılarak sürdürülebilir üretime dahil politikalar belirlenmelidir.

KAYNAK:  SİNOP ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ

Bu gönderi ne kadar yararlı oldu?

Derecelendirmek için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama puanı ! 0 / 5. Oy sayısı: 0

Şimdiye kadar oy yok! Bu gönderiyi ilk değerlendiren siz olun !